İçinde bulunduğunuz bu dönemde hangi dili kullanıyorsunuz?

Kurduğunuz cümleler;
“-Deneyeceğim.
– Olduğum gibi.
– Elimden bir şey gelmez.
– Zorundayım.
– Yapamam.
– Yapabileceğim hiçbir şey yok.
– Ben buyum” ile benzerlik gösteriyorsa eğer reaktif bir dil kullanıyorsunuz.

Ya da;
“- Yaparım.
– Bundan daha iyisini yapabilirim.
– Şimdi tüm seçeneklere bakalım.
– Ben seçerim.
– Bir yolu olmalı.
– Seçeneklerim neler?
– Farklı bir yol izleyebilirim.” diyorsanız proaktif bir dil sizinkisi.

Oradan bakınca ortada bir #etiketleme varmış gibi gözükebilir. Geleceğin belirsizliği, varolan ama bu dönemde daha da büyüyen korkular ve kaygılar karşısında kullandığınız dili bilmek büyük bir #farkındalıktır aslında.

Peki reaktif ya da proaktif olduğunuzu nasıl anlarsınız?

Reaktif kişiler, başkalarının zayıflıklarına, çevresindeki sorunlara ve kontrol altında olmayan durumlara odaklanır.

Değişim için dışarıdakilerin, koşulların değişmesi gerektiğine inanır ve İçinde bulunduğu durumdan ötürü sorumluluğunu üstünden atar, başkalarını ve koşulları suçlar.

Olumsuzluklar ortaya çıktıktan sonra harekete geçer. Önlem almaktansa çözüm bulmak daha cazip gelir. İnisiyatif alma ve karar vermede çekimser davranır.

Proaktif kişiler ise, yapabilecekleri şeylere odaklanır ve enerjisini kontrol altıda olmayan durumlar için harcamaz. Kontrolü altında olan tek şeyin kendisi olduğuna ve içinde bulunduğu durumdan kurtulmanın ancak kendisini değiştirmekle mümkün olduğuna inanır. Davranışlarının sorumluluğunu alır, başkasını ya da koşulları suçlamaz. Olaylar meydana gelmeden önce harekete geçer. Sorunları çözmekten ziyade önlem alamaya çalışır. İnisiyatif almaktan çekinmez ve daima buna hazırdır. Planlıdır, harekete geçmeden önce bilgi toplar, analiz eder ve üzerine düşünür.

 Peki bu farkındalık ne sağlar? Belirsizlikle mücadele etmek ya da koşulları suçlamak yerine “Ben bunun için şu an mevcut koşullarda ne yapabilirim?” deyip reaktiflikten proaktifliğe doğru harekete geçebilirsiniz. Bir pandemi biter, diğer başlar. Bir krizden sonra diğeri. Yani kontrol edilemeyen durumlar hep olacak. Durup pandemiyi suçlamak yerine bunun için ne yapılabilir bunu düşünmekte fayda var. Ne dersiniz, reaktif misiniz yoksa proaktif mi?